Konu:
Hikaye, Rob Hawkins liderliğindeki bir grup arkadaşın, Rob'un kardeşi Jason'ın Japonya'ya gitmeden önce veda partisini kutlamasıyla başlıyor. Olay, şehri sarsan büyük bir depremle kesintiye uğrar. Grup, binadan çıktıklarında okyanustan çıkan devasa bir canavarın geniş çapta yıkıma ve paniğe neden olduğuna tanık olur.
Kaosun ortasında Rob'un dairesine sığınmaya karar verirler. Yol boyunca, çöken bir gökdelen, saldırı altındaki bir metro treni ve yaratıkla askeri bir çatışma da dahil olmak üzere çeşitli korkunç sahnelerle karşılaşırlar.
Rob'un kamerası yalnızca dehşet verici olayları değil, aynı zamanda karakterlerin tehlikeli durumlarda yol alırken ve etraflarında gelişen dehşeti deneyimlerken yaşadıkları kişisel mücadeleleri de yakalıyor. Film, grubun çeşitli engellerle ve hayati tehlikelerle karşı karşıya kalırken şehirden kaçma ve güvenli bir yer bulma çabalarını anlatıyor.
Durum kızıştıkça, ordunun canavarı bastırma çabaları onun öfkesini daha da artırıyor gibi görünüyor. Rob ve arkadaşları hayatta kalabilmek için içgüdülerine ve cesaretlerine güvenmeleri gerektiğinin farkına varırlar. Sonuçta zor kararlar verme ve herkesin bu karardan canlı çıkamayacağını anlama zorluğuyla karşı karşıya kalırlar.
"Cloverfield", grubun canavarla gergin bir yüzleşmeye giriştiği, korku, kararlılık ve hayatta kalma arzusu gibi ham duyguları yakalayan sürükleyici bir doruk noktasıyla sona eriyor.
Film boyunca, buluntu görüntü perspektifi anlatıya bir gerçekçilik katmanı ekleyerek izleyicileri olayları ilk elden deneyimleyen karakterlerin yerine yerleştiriyor. Bu sinematik yaklaşım bir yakınlık duygusu yaratıyor ve izleyiciyi "Cloverfield"ın kaotik dünyasının kalbine çekiyor.