Christof tipik televizyon programları hakkında şunları söylüyor:
1. Özgünlük Eksikliği:Christof, televizyon programlarının çoğunun gerçek veya orijinal olmadığını savunuyor. Herhangi bir gerçek içerik sağlamak veya anlamlı konuları araştırmak yerine izleyicileri eğlendirmek amacıyla üretilirler. "İnsanlara görmek istediklerini besliyoruz. Beklediklerini veriyoruz. Onlara meydan okumuyoruz. Düşündürmüyoruz" diyor.
2. Duygusal Manipülasyon:Christof, televizyon programlarının izleyicilerin duygularını manipüle etme şeklini eleştiriyor. İnsanları bağımlı tutmak için korkularından ve zayıf noktalarından yararlandıklarını savunuyor. "Şimdiye kadar tasarlanmış en büyük, en güçlü duygusal silaha sahibiz. İnsanları güldürebiliriz. Onları ağlatabiliriz. Onlara istediğimiz her şeyi hissettirebiliriz." diyor.
3. Reytingler ve Tüketicilik:Christof, televizyon programlarının öncelikli olarak reytingler ve kâr arayışı tarafından yönlendirildiğine dikkat çekiyor. Şöyle diyor:"Önemli olan tek şey sonuçtur. Para kazandırmıyorsa kazanılmaz. Gerçek dünya böyle işler."
Bu eleştirilerin aksine Christof, Truman Show'u izleyicilere gerçek, önceden yazılmamış bir hayata bakış sunan benzersiz ve özgün bir televizyon konsepti olarak sunuyor. Dizinin tipik televizyon programcılığının sınırlamalarından ve yapaylığından kurtulduğuna inanıyor.