Her iki hikayede de kahramanlar statükoya meydan okuyan ve sonunda topluluk tarafından yok edilen yabancılardır. The Crucible'da Abigail Williams, kendisine haksızlık edenlerden intikam almak için masum insanları büyücülükle suçlayan bir serseridir. The Lottery'de Tessie Hutchinson, köyde piyango geleneğini sorgulayan tek kişidir ve sonunda komşuları tarafından taşlanarak öldürülür.
Hem The Crucible hem de The Lottery karanlık ve rahatsız edici hikayeler ama aynı zamanda güçlü ve düşündürücüler. Her ikisi de korku ve önyargının eylemlerimizi kontrol etmesine izin vermenin tehlikeleri hakkında uyarıcı bir hikaye sunuyor.
İşte iki hikaye arasındaki bazı spesifik benzerlikler:
- Her iki hikaye de küçük, birbirine sıkı sıkıya bağlı topluluklarda geçiyor.
- Her iki hikayede de kahramanlar statükoya meydan okuyan yabancılardır.
- Her iki hikayede de kahramanlar eninde sonunda topluluk tarafından yok ediliyor.
- Her iki hikaye de kitlesel histeri, korku ve uyumun yıkıcı gücü temalarını ele alıyor.
- Her iki hikaye de karanlık ve rahatsız edici ama aynı zamanda güçlü ve düşündürücü.