1. Tarihsel Doğruluk :Miller, Salem cadı duruşmalarındaki tarihi olaylara sadık kalırken aynı zamanda oyuna sembolik ve mecazi unsurlar da katmak istedi. Belirli yönleri vurgulayarak belirli temaları vurgulamaya ve kitlesel histerinin, grup düşüncesinin ve asılsız suçlamaların tehlikeleri hakkında yorumlar sağlamaya çalıştı.
2. McCarthycilikle paralellikler :Miller, The Crucible'ı siyasi baskıların ve somut kanıtlar olmaksızın yaygın komünizm suçlamalarının damgasını vurduğu McCarthy döneminde yazdı. Salem cadı duruşmalarındaki olayları kasıtlı olarak Amerika'daki çağdaş siyasi iklimle paralel hale getirdi. Miller, bazı noktalara vurgu yaparak otoriteye körü körüne uymanın ve asılsız şüphelerle kişilere haksız zulmetmenin tehlikelerine dikkat çekmeyi amaçladı.
3. Karakter Gelişimi :Miller, karakterlerini geliştirmek ve motivasyonlarını derinleştirmek için değişiklikleri ve vurguları kullandı. Kişiliklerinin ve eylemlerinin belirli yönlerini öne çıkararak, farklı bakış açılarını ve ahlaki ikilemleri temsil eden daha karmaşık ve çok yönlü bireyler yarattı. Bu karakter gelişimi, izleyicilerin karakterlerle daha derin bir düzeyde bağlantı kurmasına ve benzer durumlarda kendi potansiyel rolleri üzerinde düşünmesine olanak sağladı.
4. Dramatik Gerilim :Miller dramatik gerilimi artırmak ve gerilim yaratmak için noktaları manipüle etti ve vurguladı. Odak noktasını değiştirerek veya belirli olayları ön plana çıkararak izleyicinin ilgisini canlı tuttu ve hikayeye duygusal derinlik kattı. Konu öğelerinin ve karakter etkileşimlerinin bu manipülasyonu, The Crucible'ı güçlü ve duygusal açıdan yankı uyandıran bir teatral deneyim haline getirmeyi amaçlıyordu.
5. Sosyal ve Siyasi Yorumlar :The Crucible, Miller'ın sosyal ve politik yorumlarını sunması için bir platform görevi gördü. Oyunun belirli yönlerini değiştirerek ve vurgulayarak, düşünceyi kışkırtmayı ve daha geniş toplumsal meseleler hakkında tartışmaları teşvik etmeyi amaçladı. Oyunun tarihsel bağlamın ötesinde izleyicilerde yankı bulmasını ve kontrolsüz gücün, kör sadakatin ve topluluklar içinde ortaya çıkabilecek yıkıcı güçlerin tehlikeleri üzerine düşünmeye teşvik etmesini istedi.