Hikaye, Mitty'nin trafikte sıkışıp ayak işleriyle uğraşırken bir dizi hayale dalmasıyla ortaya çıkıyor. Başlangıçta bu fanteziler oldukça sıradan ve ilişkilendirilebilir. Mitty kendisini cesur bir operasyonu yürüten ünlü bir cerrah, deniz savaşından sorumlu bir deniz komutanı ve fırtınada yol alan cesur bir pilot olarak hayal ediyor. Ancak hikaye ilerledikçe Mitty'nin hayalleri gerçeküstü boyuta doğru tırmanıyor.
İklim rüyası, Mitty'nin kendisini batan bir okyanus gemisinde mahsur kalan bir grup yolcuyu kurtarmak için cesur bir görevde yakalanan cesur bir savaş pilotu olarak hayal etmesiyle ortaya çıkar. Mitty'nin rüyası, küçük bir deniz uçağını doğrudan denizaltının kapağına uçurduğunu, yolcuları kurtardığını ve kahraman olarak ortaya çıktığını hayal ederken komik bir doruğa ulaşır.
Bu büyük ve abartılı final, Mitty'nin gerçek hayatının sıradan gerçekliğiyle keskin bir tezat oluşturuyor. Hikayedeki mizahı yaratan da tam olarak Mitty'nin abartılı hayal gücü ile rutin varoluşunun sıradan doğası arasındaki bu mizahi yan yana gelmedir.