Ashford'daki turnuva 1240 yılında gerçekleşen gerçek bir etkinlikti ve Avrupa'nın en prestijli turnuvalarından biriydi.
Şair ve tarihçi Geoffrey Chaucer'ın karakteri, filmin çekildiği dönemde yaşamış gerçek bir kişiye dayanıyor.
Filmde tasvir edilen bazı mızrak dövüşü teknikleri ve silahlar döneme uygundur.
Gösterişli ve eksantrik davranışlarıyla tanınan bir Alman şövalyesi olan Ulrich von Lichtenstein'ın karakteri gerçek bir kişiden esinlenilmiştir.
Sıradan bir kişinin turnuvalarda yarışmak için şövalye kılığına girmesi fikri bu dönemde alışılmadık bir durum değildi ve "kılık değiştirmiş şövalyeler" veya "gizemli şövalyeler" olarak biliniyordu.
Yakalanan şövalyelerin fidye karşılığında serbest bırakılması uygulaması orta çağda yaygındı ve film bunu doğru bir şekilde tasvir ediyor.
Filmde gösterilen belirli olaylar kurgulanmış olsa da, Haçlı Seferleri'nin tasviri ve Tapınak Şövalyeleri'nin filmdeki rolü genel olarak doğrudur.
Genel olarak, film yaratıcı özgürlükler alırken ve kurgusal unsurları bünyesinde barındırırken, özellikle mızrak dövüşleri, turnuvalar ve şövalyelerin hayatlarıyla ilgili olarak orta çağdan bazı tarihi gerçekleri ve unsurları da bünyesinde barındırıyor.