1. Asgardlı Kimliği: Thor, güçlü bir Asgardia tanrısıdır ve onun aidiyet duygusu, Asgardia mirasına ve Her Şeyin Babası Odin'in oğlu olarak taşıdığı sorumluluklara derinden dayanmaktadır.
2. Dünyevi Bağlantılar: Thor'un Dünya'ya sürgün edilmesi, onu Asgardialı kimliğiyle yüzleşmeye ve yeni bir dünyayı keşfetmeye zorlar. İnsanlarla, özellikle de Jane Foster'la, evrendeki yeri hakkındaki önceki varsayımlarını sorgulayan beklenmedik bağlantılar kurar.
3. Kardeş Rekabeti: Thor'un üvey kardeşi Loki ile ilişkisi karmaşıktır ve rekabetle doludur. Loki'nin tanınma ve güç arzusu çatışma yaratır ve Thor'un ailesi içindeki yerini ve Asgardia diyarına ait olmanın dinamiklerini sorgulamasına yol açar.
4. Değerlilik ve Kurtuluş: Thor'un sürgünü ve ardından gelen kendini keşfetme yolculuğu, alçakgönüllülüğü ve değerliliğin gerçek doğasını öğrenmeyi içerir. Güçlü silahı Mjolnir'i kullanma değerini yeniden keşfetmeli ve Asgard'ın koruyucusu olarak yerini geri almalıdır.
5. Kültürlerarası Değişim: Thor'un insanlarla olan etkileşimleri onu farklı bakış açıları, değerler ve yaşam tarzlarıyla tanıştırıyor. Bu alışveriş onun önyargılarına meydan okuyor ve ait olmanın ve amaç bulmanın ne anlama geldiğine dair anlayışını genişletiyor.
6. Kozmik Birlik: Film, çeşitli alemlerin ve varlıkların bir arada var olduğu daha geniş bir kozmik anlatıyı tanıtıyor. Bu kozmik duvar halısı Thor'u Asgard'ın ötesinde düşünmeye ve evrenin birbirine bağlı olduğunu anlamaya teşvik ediyor. Aidiyetin tek bir yer veya grupla sınırlı olmadığını, bireysel kimlikleri aşan evrensel bir kavram olduğunun farkına varır.
7. Kimliği Yeniden Tanımlamak: Thor'un yolculuğu onu benlik, amaç ve aidiyet duygusunu yeniden tanımlamaya yönlendirir. Dünyevi deneyimlerinin değerini anlarken Asgardia mirasını da benimseyerek, her iki alanı da kapsayan ve masumları koruma kararlılığını güçlendiren yeni bir aidiyet duygusu bulur.
Genel olarak Thor, aidiyet, kimlik, aile bağları ve daha geniş bir kozmik bağlamda farklı alemlerin birbirine bağlılığı gibi karmaşık temalar üzerine bir meditasyon görevi görüyor. Geleneksel aidiyet kavramlarına meydan okuyor ve geniş ve karmaşık bir evrende kişinin yerini bulma konusunda düşünmeye ilham veriyor.