Arts >> Sanat ve Eğlence >  >> Kitaplar >> Şiir

Bir otoyol adamı hakkında şiir var mı?

Evet, işte Alfred Noyes'in bir haydut hakkındaki ünlü şiiri "The Highwayman":

Rüzgâr, fırtınalı ağaçların arasında bir karanlık seliydi,

Ay, bulutlu denizlere fırlatılan hayaletimsi bir kalyondu.

Yol, mor kırların üzerinde ay ışığından oluşan bir şerit gibiydi.

Ve otoyolcu atıyla geldi...

Binicilik-sürme-

Haydut atıyla eski hanın kapısına geldi.

Alnında kavisli bir Fransız şapkası, çenesinde bir demet dantel vardı.

Bordo kadifeden bir ceket ve kahverengi geyik derisinden bir pantolon;

Asla kırışmadan takıldılar; çizmeleri uyluğuna kadar geliyordu!

Ve mücevherlerle süslü bir parıltıyla sürdü,

Kılıcının kabzası parıldadı,

Kış göğündeki yıldızların mücevherli pırıltısı altında.

Ve birahane tabelasının sallandığı meyhanenin kapısına geldi.

Ve atını bir kancaya bağladı, içeri girdi ve fırlattı

Kapı açıldı ve bara doğru yürüdü ve neşeli bir tezahüratla bağırdı:

"Jerry! Jerry! Gel! Bana bir litre bira getir!"

Jerry bir litre birayla geldi ve haydut onu yerine oturttu.

Ve maşrapasını içti, dudaklarını şapırdattı ve çıkan sesle güldü

Bir borazan üflemesinden. Ve sonra dedi ki, "Ah, Jerry, dostum!

Ben bir hırsızım; Ben bir otoyolcuyum; ve sonuna geldim.

"Yarın öleceğim ve bu gece boynumda bir iple at süreceğim;

O halde bana bir maşrapa şarap doldur; ve boğazına kadar doldurun;

Ve papaza bir, katibe bir, bir de katibe bir sağlık içeceğim.

Cesur cellata, bir diğeri de bana bu yanlışı yapan krala."

Ve eyerine oturdu ve uzaklaştı.

Fırtınalı ağaçların arasından, bulutlu denizlerin arasından süzülen ay.

Kırların üzerinden esen rüzgar.

Hiçbir otoyolcu atıyla gelmedi,

Binicilik-sürme-

Hiçbir haydut eski hanın kapısına kadar gelmedi.

Şiir

İlgili Kategoriler