Müziğin altın bir eğriye benzetilmesi, bestecinin altından yapılmış değerli, incelikle işlenmiş bir nesneyle karşılaştırılabilecek bir müzik parçası yarattığını göstermektedir. Müziğin güzel bir şey olduğu, hayranlık duyulacak ve tadı çıkarılacak bir şey olduğu fikrini akla getiriyor. "Eğri" kelimesi, müziğin kademeli değişiklikler ve geçişlerle akıcı olduğunu öne sürüyor. Bir eğriye benzer şekilde yoğunluk ve ruh hali açısından yükselip düşebilir.
"Altın kıvrımı gibi müzik" tabirinin parlak ve mutlu müziği tarif etmesi de mümkündür. Altın genellikle sıcaklık ve ışıltıyla ilişkilendirilir ve "altın eğrisine" benzeyen müzik de ona benzer bir his verebilir. Bu tür müzikler dinleyicinin neşeli, mutlu ve moralli olmasını sağlayabilir.
Sonuçta, altın eğrisi gibi müziğin ne anlama geldiği, bireyin bağlamına ve yorumuna bağlıdır. Dinleyiciyi müziğin çeşitli biçimlerindeki güzelliğini, karmaşıklığını ve etkisini algılamaya davet eden, çeşitli anlam ve yorumlara olanak tanıyan metaforik bir tanımlamadır.