- Metafor:"Tren dönüp durduğunda." Bu, treni bir daireye veya döngüye benzeterek yolculuğun tekrarlanan ve hiç bitmeyen bir şey olduğunu öne sürüyor.
"Hepimiz çukurdayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyor." Bu, insanlığın durumunu bir çukura düşmeye benzetiyor, ancak bazı insanlar daha iyimser bir bakış açısına sahip ve yıldızlara bakıyor.
- Benzetme:"Nehir akıyor, asla yavaşlamıyor, tıpkı görevdeki zaman gibi." Bu, nehrin akışını zamanın akışıyla karşılaştırıyor ve her ikisinin de amansız ve durdurulamaz olduğunu gösteriyor.
"Her an patlamaya hazır bir şişe roketi gibi." Bu, konuşmacının duygularını patlamak üzere olan bir şişe roketine benzeterek kontrolü kaybetmenin eşiğinde olduklarını düşündürür.
- Kişileştirme:"Rüzgar şiddetleniyor, hava soğuyor ve ay yükseliyor." Bu, rüzgara, havaya ve aya insan benzeri nitelikler vererek onların canlı olduklarını ve niyetleri olduğunu düşündürür.
"Yıldızlar, ay, hepsi söndü." Bu, yıldızların ve ayın sönmüş mumlara benzediğini gösterir.
- İma:"Göletteki dalgalar gibi, ağlayana kadar beni güldürdün." Bu, antik Yunan filozofu Platon'un şu meşhur sözüne gönderme yapıyor:"Sorgulanmamış hayat, yaşanmaya değmez."
- Abartma:"Kendimi çok canlı hissetmemi sağladın ve şimdi gittin ve ben ölmek istiyorum." Bu, konuşmacının kayıp ve keder duygularını abartıyor, bu da onların o kadar yoğun olduklarını ve kaybettikleri kişi olmadan yaşamaktansa ölmeyi tercih edeceklerini gösteriyor.