Vokal Stili: Bublé, Frank Sinatra ve Dean Martin gibi efsanevi şarkıcılarla sıklıkla karşılaştırılan zengin, pürüzsüz ve karizmatik bir sese sahip. Vokal tonu üzerinde mükemmel bir kontrole sahip ve şarkılarındaki güçlü ve hassas anlar arasında kusursuz bir şekilde geçiş yapmasına olanak tanıyor.
Müzik Türü: Çağdaş popüler müziğin çoğu elektronik ritimlere ve sentezlenmiş seslere odaklanırken, Bublé'nin müziği büyük ölçüde cazın ve büyük grubun klasik seslerine dayanıyor. Şarkılarına eskimeyen, sofistike bir his veren üflemeli çalgılar, yaylı çalgılar, piyano ve davullar dahil olmak üzere canlı enstrümantasyonu bir araya getiriyor.
Şarkı Seçimi: Bublé, klasik pop standartlarını, caz favorilerini ve orijinal şarkılarını yorumlamasıyla tanınıyor. Vokal tarzına uygun ve yarattığı aranjmanları tamamlayan malzemeleri özenle seçiyor. Eski ve yeninin bu karışımı, birçok kuşağı kapsayan geniş bir kitleye hitap ediyor.
Caz Etkisi: Bublé'nin müziği büyük ölçüde cazdan etkileniyor. Şarkılarında caz armonilerini, doğaçlamayı ve scat şarkılarını birleştiriyor. Cazdan ilham alan pop tarzı, onu öncelikle tek bir türe bağlı kalan birçok çağdaş sanatçıdan ayırıyor.
Canlı Performanslar: Bublé'nin canlı şovları, enerjileri ve izleyicilerle olan etkileşimleri nedeniyle büyük saygı görüyor. Sık sık şakalaşıyor ve hikaye anlatıyor, hayranlarıyla kişisel bir bağ kuruyor. Dinamik sahne duruşu müziğine benzersiz bir boyut katıyor.
Retro İtiraz: Bublé'nin müziği, şarkıcıların ve büyük grup müziğinin altın çağını hatırlatan güçlü bir nostalji duygusuna sahip. Sesini modern izleyicilerle alakalı tutmaya devam ederken o zamanın özünü yakalamayı başarıyor.
Genel Başarı: Müziğinin retro doğasına rağmen Bublé, ana akımda önemli bir başarı elde etti. Albümleri dünya çapında milyonlarca kopya sattı ve dört Grammy Ödülü de dahil olmak üzere çok sayıda ödül kazandı. Bu başarı onun geniş bir dinleyici kitlesine hitap etme yeteneğini gösteriyor.
Özetle, Michael Bublé'nin müziği, farklı vokal tarzı, caz ve swing etkilerinin harmanlanması, klasik ve orijinal şarkı seçimi, ilgi çekici canlı performansları ve çağdaş pop müziğe getirdiği nostaljik çekicilik nedeniyle öne çıkıyor.