A. Atmosferik gürültü Yıldırım ve gök gürültülü sağanak yağışlar sırasında meydana gelen elektrik boşalmalarından kaynaklanır. 1 kHz ile 100 kHz arasındaki frekans aralığına düşer. Bu elektriksel işlemler radyo iletişimini engelleyebilecek elektromanyetik radyasyon üretir.
B. İnsan yapımı gürültü elektrikli makine ve cihazlar tarafından üretilenler gibi radyo iletişimini de etkileyebilir. Bu, elektrik hatlarından, elektrik motorlarından, floresan ışıklardan ve diğer cihazlardan kaynaklanan elektriksel gürültüyü içerir. Bunlar birkaç yüz hertzden birkaç megahertz'e kadar geniş bir frekans aralığında girişim oluşturur.
C. Endüstriyel kaynaklardan gelen gürültü Fabrikalar, şantiyeler ve ulaşım sistemleri de karasal gürültüye katkıda bulunabilir. Ağır makineler, sondaj ve diğer faaliyetler radyo sinyallerini etkileyebilecek gürültü üretir.
D. Biyolojik gürültü Kuş sesleri ve hayvan sesleri gibi gürültüler de karasal gürültüye katkıda bulunabilir. Kuş sesleri genellikle sınırlı bir frekans aralığına sahip olsa da, yine de belirli radyo iletişim türlerine müdahale edebilir.
Ekstra gürültü, alıcı sistemde üretilmeyen tüm gürültüyü ve bozuklukları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Şunları içerir:
A. Galaktik gürültü yıldızlar, galaksiler ve pulsarlar gibi astronomik nesneler tarafından üretilir. Bu gürültü, spektrumun mikrodalga aralığında özellikle önemlidir.
B. Güneş gürültüsü Güneş patlamaları ve koronal kütle püskürmeleri gibi güneş yüzeyindeki rahatsızlıklardan kaynaklanır. Güneş gürültüsü, özellikle kısa dalga bantlarında radyo iletişimini önemli ölçüde etkileyebilir.
C. Dünya dışı gürültü Güneş sisteminin ötesindeki kaynaklardan gelen sinyaller de radyo iletişimine müdahale edebilir. Bu kaynaklar kuasarları, pulsarları ve radyo dalgaları yayan diğer gök olaylarını içerebilir.
D. Yapay dünya dışı gürültü Uydulardan ve diğer uzay araçlarından gelen sinyaller de ekstra gürültüye katkıda bulunabilir.
Karasal ve ekstra gürültünün birleşik etkisi, radyo iletişim sistemlerinin hassasiyetini ve performansını sınırlayabilir, zayıf sinyallerin alınmasını zorlaştırabilir ve iletişimin genel güvenilirliğini ve kalitesini azaltabilir.