Robert'ın hayatı, müziğinden ve piyano çalma tarzından etkilenen Clara adında gizemli bir genç kadınla tanıştığında beklenmedik bir değişime uğrar. Clara, Robert için bir ilham kaynağı olur ve aralarındaki bağ, Robert'ın hayata olan tutkusunu yeniden keşfetmesine yardımcı olur.
Piyano aynı zamanda hem müzik hem de insan ilişkileri bağlamında "akort" kavramını da araştırıyor. Robert'ın piyano akortçuluğu mesleği, dikkatle dinlemesini ve mükemmel uyumu yakalamak için küçük ayarlamalar yapmasını gerektiriyor. Bu metafor, hayatında uyum ve dengeyi bulmak için ayarlamalar yapmayı öğrendiği Clara'yla ilişkilerine ve kendi iç dünyasına kadar uzanıyor.
Gibbons'ın yazıları çağrıştırıcı ve liriktir, okuyucu için canlı bir duyusal deneyim yaratır. Romanın temaları derinlik ve hassasiyetle araştırılıyor ve okuyuculara insanlık durumuna sürükleyici bir yolculuk sunuyor. Piyano kalbe dokunan ve okumayı bitirdikten sonra bile uzun süre aklınızda kalan bir hikaye.