Kaos ve çekişmelerle dolu bir dünyada,
Hayata dair bir vasiyet var,
Güç ve zarafetin yekpare bir örneği,
Taşa oyulmuş kutsal bir alan.
[2. Ayet:Ben Cooke]
Sanatla oyulmuş ellerle,
Herkesin görmesi için hayaller yonttular
Umudun ve antik bilginin sembolleri,
Bu şahesere gerçekten bayılıyorlar.
[Nakarat:Shane Cooke]
Taşa yontulmuş, zamansız bir hikaye,
Tarihin mutlaka fısıldadığı yerde,
Bu semboller neşeyi ve acıyı anlatıyor,
Boşuna olmayacak bir miras.
[3. Ayet:Ben Cooke]
Çağlar boyu dimdik ayakta kaldı
Yükselişine ve düşüşüne tanıklık eden,
Büyük medeniyetlerin ve imparatorlukların,
Toprağın sessiz koruyucusu.
[Verse 4:Shane Cooke]
Cooke Kardeşler, sınırsız arayışlarında,
Güzelliği en iyi şekilde yakalamak için,
Kalplerini, ruhlarını, güçlerini döktüler,
Bu işin içine o kadar parlak parlıyor ki.
[Nakarat:İkisi de]
Taşa yontulmuş, zamansız bir hikaye,
Tarihin mutlaka fısıldadığı yerde,
Bu semboller neşeyi ve acıyı anlatıyor,
Boşuna olmayacak bir miras.
[Köprü:Ben Cooke]
Nesiller gelir, giderler.
Ama bu yaratım her zaman parlayacak,
Ruhun gücünün bir hatırlatıcısı,
Taşa oyulmuş, parlak bir ışık.
[Nakarat:İkisi de]
Taşa yontulmuş, zamansız bir hikaye,
Tarihin mutlaka fısıldadığı yerde,
Bu semboller neşeyi ve acıyı anlatıyor,
Boşuna olmayacak bir miras.
[Çıkış:Shane Cooke]
O halde gelin bu sanata hayret edelim,
Ve tarihinin sıcaklığını hissedin,
Çünkü bu taşta yerimizi buluyoruz,
Zamanın silemeyeceği bir başyapıt.