Bugün ormana gittim
Domuz erikli pasta aramak için
Yüksekte aradım, aşağıda aradım
Ama domuzcuklu erikli turtayı gözetleyemedim
(Koro)
Ah, domuzcuk erikli turta, neredesin?
Bütün gün aradım
Ah, domuzcuk erikli turta, sana ihtiyacım var
Karnımı sevinçle doldurmak için
(Ayet 2)
Ağaçlardaki kuşlara sordum
Eğer domuzcuklu erikli turta görmüş olsalardı
Şarkılarını söylediler, uçup gittiler
Ama domuzcuklu erik turtası gözetlemediler mi
(Koro)
Ah, domuzcuk erikli turta, neredesin?
Bütün gün aradım
Ah, domuzcuk erikli turta, sana ihtiyacım var
Karnımı sevinçle doldurmak için
(Köprü)
umudumu kesmek üzereydim
Çalılıktan bir hışırtı duyduğumda
Arkamı döndüm ve işte oradaydı
Güzel bir domuzcuklu erikli turta, sadece beni bekliyor
(Koro)
Ah, domuzcuk erikli turta, neredesin?
Bütün gün aradım
Ah, domuzcuk erikli turta, sana ihtiyacım var
Karnımı sevinçle doldurmak için
(Çıkış)
Domuz erikli turtayı aldım
Ve büyük, sulu bir ısırık aldım
Şimdiye kadar tattığım en iyi domuz erikli pastaydı
Ve karnımı sevinçle doldurdu