Vlad III'ün kuralı aşağıdakilerle işaretlendi:
Hukukun acımasız uygulanması: Vlad III, aşırı zulmü ve demir yumruklu kuralı ile biliniyordu. Kazanmayı suçlular, asi köylüler ve hatta kendi düşmanları için ortak bir ceza biçimi olarak kullandı. Zulmü suç ve isyanı caydırmayı amaçladı, ama aynı zamanda ona acımasız bir tiran olarak ün kazandı.
Askeri Başarılar: Vahşetine rağmen, Vlad III yetenekli bir askeri liderdi. Wallachia'yı o zamanlar güçlü ve genişlemecı bir güç olan Osmanlı İmparatorluğu'na karşı başarılı bir şekilde savundu. Askeri kampanyaları genellikle stratejik parlaklık ve taktiksel yenilikle işaretlendi ve ona bazı düşmanlarının saygısını kazandı.
Karmaşık ve çelişkili doğa: Vlad III'ün kuralı sadece kontrolsüz bir zulüm meselesi değildi. Bazı tarihçiler, eylemlerinin çalkantılı bir zamanda Wallachia'yı birleştirme ve güçlendirme arzusu ile motive edildiğini savunuyorlar. Yetkili sistemde reform yapmaya çalıştı, ticareti teşvik etti ve Ortodoks Kilisesi'nin haklarını korudu.
Etki ve Miras:
* Tarihsel sembol: Vlad III, Osmanlı İmparatorluğu'na karşı hem korku hem de direnişin sembolü oldu. Efsanesi zamanla büyüdü ve Bram Stoker'in kurgusal karakteri Dracula için ilham kaynağı bile kullanıldı.
* tartışma: Kural yöntemleri tartışmalıdır. Bazıları onu ülkesini savunan güçlü ve etkili bir hükümdar olarak görürken, diğerleri onu acımasız ve sadist bir tiran olarak görüyor.
İyi Kral mı Kötü Kral mı?
Nihayetinde, Vlad III'ü "iyi" veya "kötü" olarak yargılamak karmaşık ve öznel bir konudur. Saltanatı hem vahşet hem de stratejik deha anları ile işaretlendi. Yöntemleri inkar edilemez derecede acımasız olsa da, bazı önemli askeri başarılar elde etti ve halkının refahını belirli şekillerde geliştirmeye çalıştı.
Tarihsel figürlerin genellikle basit kategorizasyona meydan okuyan karmaşık bireyler olduğunu hatırlamak önemlidir. Vlad III'ün saltanatını incelemek, zamanının bağlamını, karşılaştığı zorlukları ve eylemlerinin arkasındaki motivasyonları anlamayı gerektirir.