* "Rüzgar ağaçların arasından fısıldadı." Bu, doğayı kişileştirmenin yaygın bir örneğidir ve ona insan benzeri bir fısıltı kalitesi verir. Özellikle hikayenin çatışması ve şiddeti bağlamında bir rahatsızlık ve öngörü duygusu yaratır.
* "Arabanın gürültüsü ... düşük bir hırıltı gibiydi." Bu örnek yine cansız bir nesne (araba) insan benzeri bir karakteristik (hırıltı) vermek için kişileştirmeyi kullanır. Greaser'ın yaşam tarzı ile ilişkili yoğunluğu ve tehlikeyi aktarır.
* "Gece iç çekti." Bu, geceyi karakterlerin duygusal durumunu yansıtan bir yorgunluk veya üzüntü duygusu olarak kişiselleştirir. Melankolik bir atmosfer yaratır ve yabancılaşma temasını güçlendirir.
* "Dünya nefesini tutuyor gibiydi." Bu kişileştirme, gerçekleşen olayların önemini vurgulayarak bir beklenti ve gerilim duygusu olduğunu göstermektedir.
* "Yağmur çatıda sabit bir ritim yendi." Bu, yağmurun kişileştirilmesi, bir ritim verir ve tekrarlayan ve acımasız bir eylem duygusu yaratır, karakterlerin mücadelelerini ve çatışmalarının kaçınılmaz doğasını yansıtır.
Bunlar, "Yabancılar" da kişileştirmenin nasıl kullanıldığına dair birkaç örnektir. Karakterlerin duygularını ve hikayenin temalarını vurgulayarak okuyucu için canlı ve duygusal bir deneyim yaratmaya yardımcı olur.