1. Sevgi ve Hayranlık: Juliet, Romeo'ya derinden aşıktır ve onun duygularının yoğunluğundan bunalmıştır. Görünüşüne ve tutkulu sözlerine hayran kalıyor. Ailesinin ailesiyle olan husumetini ona nasıl unutturduğunu ve geceleri nasıl ışık saçan bir melek gibi göründüğünü anlatıyor.
2. Endişe ve Korku: Juliet, aşkına rağmen ilişkilerinin olası sonuçlarından da endişe duymaktadır. Ailelerinin düşman olduğunu biliyor ve önlerine çıkabilecek engellerden korkuyor. Nasıl bir arada olabilecekleri ve geleceğin onlara neler getireceği konusunda endişeleniyor.
3. Çatışma ve İkilem: Juliet, Romeo'ya olan aşkı ile ailesine olan sadakati arasında kalır. Toplumsal beklentilerin ve ilişkilerinin potansiyel tehlikelerinin farkındadır ve bu da kendi içinde duygusal bir çatışma yaratır. Kendisine ve ailesine karşı dürüst olmanın ne anlama geldiğini düşünüyor ve bir çözüm bulmaya çabalıyor.
4. Kader ve Kader: Juliet, kaderin ve kaderin hayatındaki rolü üzerine düşünüyor. Buluşmalarının önceden belirlenip belirlenmediğini ve engellere rağmen birlikte olmalarının istenip istenmediğini merak ediyor. Aşklarının önemini ve bunun toplumsal normların sınırlarını nasıl aştığını düşünüyor.
5. Umut ve Özlem: Juliet'in düşünceleri aynı zamanda onun daha iyi bir gelecek umudunu ve Romeo'yla birlikte bir hayata duyduğu özlemi de ortaya koyuyor. Kan davasından ve sonuçlarından uzak, birlikte olabilecekleri bir dünya hayal ediyor. Kendi kendine konuşması, sevgi ve neşe dolu bir hayata yönelik en derin arzularını ve özlemlerini ifade ediyor.
Genel olarak, Juliet balkonda tek başına dururken düşünceleri aşk, endişe, çatışma, kader ve umudun karmaşık bir karışımıdır ve Romeo ile ilişkisinde yaşadığı duygusal yolculuğu yansıtır.