1. Kendini Aldatma: Willy, kendine değer ve önem duygusunu sürdürmek için sıklıkla kendine yalan söyler. Başarısızlıklarının gerçekliğini maskeleyen bir başarı ve başarı yanılsaması yaratmak için başarılarını ve başarılarını abartır. Willy kendini kandırarak hayatının acı gerçekleriyle yüzleşir ve eksiklikleriyle yüzleşmekten kaçınır.
2. Egosunu Korumak: Willy'nin egosu kırılgan ve savunmasızdır ve yalan söylemek, onu zedelenmekten koruyan bir savunma mekanizması görevi görür. Düşen satış kariyeri, başarısızlığı ve ailesiyle gergin ilişkileri gerçeğiyle yüzleşmekten kaçınmak için yalan söylüyor. Yalan söylemek, olumlu bir öz imajı korumasına ve hayatı üzerinde kontrol duygusunu sürdürmesine olanak tanır.
3. Sorumluluktan Kaçınmak: Willy, eylemlerinin ve seçimlerinin sorumluluğunu almaktan kaçınmak için sıklıkla yalan söyler. Başarısızlığında kendi rolünü kabul etmek yerine, değişen iş dünyası gibi dış etkenleri başarısızlıklarından sorumlu tutuyor. Yalan söyleyerek sorumluluktan kaçar ve başarısızlıklarından kaynaklanan suçluluk ve utançtan kendini kurtarır.
4. Başkalarını Manipüle Etmek: Willy ayrıca başkalarını, özellikle de oğulları Biff ve Happy'yi manipüle etmenin bir yolu olarak yalan söylemeye başvuruyor. Algılarını kontrol etmek, kararlarını etkilemek ve sempatilerini kazanmak için yalanları kullanır. Willy'nin yalanları çoğunlukla manipülatif niyetlerle, ona ve geleceklerine dair algılarını şekillendirmeyi amaçlıyor.
5. Gerçeklikten Kaçış: Yalan söylemek Willy'ye hayatının sert gerçeklerinden geçici bir kaçış sağlar. Yalanlarıyla başarılı olduğu, saygı duyulduğu ve sevildiği yanıltıcı bir dünya kurar. Willy, kendisini bu fantezilere kaptırarak, gerçek varoluşunun hayal kırıklıklarından ve zorluklarından geçici olarak kurtulur.
Genel olarak, Willy'nin yalan söylemesi, kendine değer verme duygusunu sürdürmesine, sorumluluktan kaçınmasına, egosunu korumasına, başkalarını manipüle etmesine ve hayatının sert gerçeklerinden kaçmasına olanak tanıyan bir başa çıkma mekanizması olarak hizmet eder. Ancak bu yalanlar sonuçta hayal kırıklığını derinleştirir ve trajik çöküşüne katkıda bulunur.