Geçmişteki Yanlışlıklar: Eleştirmenler, kitap ve filmin Holokost'a ilişkin bir takım tarihsel yanlışlıklar ve aşırı basitleştirmeler sunduğunu iddia ediyor. Bazıları olayların arındırılmış ve duygusal açıdan manipülatif bir tasvirini sunarak Holokost'un dehşetini ve karmaşıklığını en aza indirdiğine inanıyor.
Bağlam Eksikliği: Hikaye, okuyucuların veya izleyicilerin Holokost'a yol açan daha geniş tarihsel ve politik koşulları tam olarak anlamalarına yardımcı olacak yeterli tarihsel bağlamdan yoksundur. Bu ihmal, izleyicileri soykırımın gerçek doğası ve ölçeği konusunda yanıltma potansiyeli taşıdığı için eleştirildi.
Kalıplaşmış Tasvirler: Eleştirmenler, filmin özellikle Nazilerin tek boyutlu kötü adamlar olarak basmakalıp temsillerine dayandığını, bunun da gerçek tarihsel figürlerin karmaşık motivasyonları ve eylemlerine ilişkin incelikli bir anlayışa gölge düşürdüğünü savundu.
Duygusal Manipülasyon: Bazı eleştirmenler, filmin kamp komutanının oğlu Bruno ile toplama kampında hapsedilen Yahudi çocuk Shmuel arasındaki dostluğa odaklanarak izleyicinin duygularını kasıtlı olarak manipüle ettiğini savunuyor. Bu duygusal yaklaşımın, Holokost sırasında milyonlarca kurbanın yaşadığı büyük acı ve kayıpları önemsizleştirdiğini iddia ediyorlar.
Yahudi Karakterlerin Etkin Olmaması: Eleştirmenler, filmin ve kitabın öncelikli olarak Bruno ve ailesinin bakış açılarına odaklandığını, Yahudi karakterlerin ise genellikle çok fazla derinlik veya eylem olmadan yardımcı rollere düşürüldüğünü öne sürüyor. Bu eleştiri, Holokost sırasındaki Yahudi deneyimlerinin daha özgün ve kapsayıcı temsillerine olan ihtiyacın altını çiziyor.
Holokost'un aşırı basitleştirilmesi: Eleştirmenler, hikayenin genç bir çocuğun Yahudi bir mahkumla arkadaş olmasını içeren ana önermesinin Holokost'un karmaşıklığını basitleştirdiğini ve milyonlarca insanın sistematik insanlıktan çıkarılmasını ve yok edilmesini gözden kaçırdığını iddia ediyor.
Uygunsuz Kitle: Bazı eleştirmenler, Holokost'un hassas ve rahatsız edici doğası nedeniyle filmin ve kitabın genç izleyiciler için uygun olmayabileceğini öne sürüyor ve uygun tarihsel bağlam ve destek olmadan çocuklarda potansiyel olarak travma yaratabileceğini veya kafalarını karıştırabileceğini öne sürüyor.
Bu eleştirilerin, kitap ve filme yönelik sanatsal değeri veya kişisel tepkileri mutlaka geçersiz kılmadığını belirtmek önemlidir. Pek çok okuyucu ve izleyici "Çizgili Pijamalı Çocuk"u güçlü ve dokunaklı bir hikaye olarak bulurken, diğerleri onun Holokost hakkındaki farkındalığı artırma çabalarını takdir etti. Ancak eleştiriler, hassas tarihsel olayları ele alırken tarihsel doğruluk, temsil ve hikaye anlatımının etik sorumlulukları hakkındaki önemli hususları ve tartışmaları vurgulamaktadır.