1. Pota: Oyunun başlığı başlı başına bir semboldür. Pota, metallerin eriyene ve saflaştırılıncaya kadar aşırı yüksek sıcaklıklara ısıtıldığı bir kaptır. Oyun bağlamında pota, karakterlerin inancını, ahlakını ve ilişkilerini sınayan Salem cadı duruşmalarının yoğun sosyal ve politik iklimini simgeliyor.
2. Ateş ve Isı: Oyun boyunca ateş ve sıcaklık hakimdir. Oyun, Abigail ve kızların ormandaki ateşin etrafında çıplak dans etmesiyle başlıyor, bu da oyunun altında yatan tutku, arzu ve yıkım temalarına işaret ediyor. Kızların ormanda büyücülükten "etkilenmiş" gibi davranarak çılgınca dans etmeleri, aynı zamanda kasabayı etkisi altına alan histeri ve mantıksızlığın bir metaforu olarak da görülebilir.
3. Karanlık Orman: Karanlık orman oyunda yinelenen bir ortamdır ve kötülüğü, ayartmayı ve yasak arzuları simgelemektedir. Abigail ve kızların yasak danslarını yaptıkları yer burasıdır ve Parris onları yakalayarak büyücülük suçlamalarını başlatır.
4. Büyücülük ve Kötülük: Büyücülük, hem oyundaki doğaüstü güçleri hem de insanın farklı olanları veya toplumsal normlara meydan okuyanları günah keçisi yapma ve onlara zulmetme eğilimini temsil eden merkezi bir sembol görevi görür. Büyücülük iddiaları, karakterlerin başkalarını manipüle etmesi ve kontrol etmesi için bir araç haline geliyor.
5. Asılı Ağaç: Asılı ağaç, asılsız suçlamaların ve histerinin nihai sonuçlarını simgeliyor. Korku ve önyargıyı körü körüne takip etmenin yol açabileceği potansiyel zararın sürekli bir hatırlatıcısıdır.
6. Karakterler: Oyundaki birçok karakter, insan doğasının çeşitli yönlerini temsil eden semboller olarak görülebilir. Örneğin Abigail Williams arzu ve hırsı temsil ederken, John Proctor dürüstlüğü ve kişisel risklere rağmen doğru olanı yapma mücadelesini simgeliyor.
Genel olarak, The Crucible'daki sembolizm oyunun temalarını derinleştirmeye, dramatik etkisini artırmaya ve insan davranışları ve toplumsal kusurlar hakkında bir yorum sunmaya hizmet ediyor.