Vanessa: (Arka bahçeye girer) Merhaba arkadaşlar. Ne yapıyorsun?
Phineas: Bir zaman makinesi yapıyoruz!
Vanessa: Bir zaman makinesi mi? Gerçekten mi?
Ferb: Evet. Zamanda geriye gidip dinozorları göreceğiz!
Vanessa: Bu çok hoş! Gelebilir miyim?
Phineas: Elbette. Ne kadar çoksa o kadar neşeli!
Suzy: (Arka bahçeye girer) Merhaba arkadaşlar. Zaman makinesi yaptığını duydum.
Phineas: Evet öyleyiz. Bizimle gelmek ister misin?
Suzy: Elbette! Her zaman geçmişi görmek istemiştim.
Vanessa: (Suzy'ye bakar) Hey, tanıdık geliyorsun. Daha önce tanışmış mıydık?
Suzy: (Vanessa'ya bakar) Sanmıyorum.
Vanessa: Ben Vanessa'yım.
Suzy: Ben Suzy.
Vanessa: Seninle tanıştığıma memnun oldum Suzy.
Suzy: Sen de Vanessa.
Dördü zaman makinesine biner ve geçmişe gider. Kretase dönemine inerler ve burada bir grup dinozorla karşılaşırlar.
Phineas: Vay be, şu dinozorlara bakın!
Ferb: Bu harika!
Vanessa: Gerçekten burada olduğumuza inanamıyorum.
Suzy: Bu çok havalı!
Dördü günü Kretase dönemini keşfederek geçiriyor. Triceratops, stegosauruslar ve Tyrannosaurus rex'ler de dahil olmak üzere her türden muhteşem dinozoru görüyorlar. Ayrıca dost canlısı mağara adamlarıyla da tanışırlar.
Günün sonunda zaman makinesine geri dönerler ve şimdiki zamana geri dönerler.
Vanessa: Bu şimdiye kadarki en güzel gündü!
Ferb: Doğruyu biliyorum? Bunu asla unutmayacağım.
Suzy: Ben de değil.
Phineas: Ben dört!
Dördü gülümsüyor ve birbirlerine beşlik çakıyorlar. Geçmişi birlikte yaşama şansına sahip oldukları için mutlular.