* Sahne genellikle telaşlarla kaplıydı, bu da ayak seslerinin bastırılmasına ve daha samimi bir performans alanı yaratılmasına yardımcı oldu.
* Ayrıntılı setler yoktu ve aksesuarlar minimumda tutuldu.
* Oyuncular genellikle bir karakter duygusu yaratmaya yardımcı olan ayrıntılı kostümler giyerlerdi.
* Aydınlatma, sahnenin önüne veya kanatlara yerleştirilen mumlar veya kandillerle sağlanıyordu.
Elizabeth dönemi sahnesinin sadeliği, performans tarzında büyük bir esnekliğe olanak sağladı.
* Oyuncular sahnede özgürce hareket edebiliyordu ve seyirciyle daha modern bir sahnede imkansız olacak şekillerde etkileşime girebiliyordu.
* Sahne eksikliği aynı zamanda oyuncuları bir mekan ve atmosfer hissi yaratmak için seslerine ve vücutlarına güvenmeye zorladı.
Elizabeth dönemi sahnesi tiyatro tarihinin benzersiz ve önemli bir parçasıydı.
* Oyunların yazılma ve oynanma biçiminin şekillenmesine yardımcı oldu ve bir sanat formu olarak tiyatronun gelişiminde kalıcı bir etki yarattı.
Elizabeth dönemi aşamasına ilişkin bazı ek ayrıntılar şunlardır:
* Sahne genellikle yaklaşık 40 fit genişliğinde ve 20 fit derinliğindeydi.
* Sahnenin arka duvarı genellikle farklı sahneleri ortaya çıkarmak için çekilebilecek bir perdeyle asılırdı.
* Sahnede her iki tarafta birer tane olmak üzere iki kapı vardı.
* Sahne, sahnenin ön kısmına veya kanatlara yerleştirilen mumlar veya kandillerle aydınlatılıyordu.
* Seyirciler banklarda veya tiyatronun arka tarafında bulunan ayakta durma odasında oturuyordu.
Elizabeth dönemi sahnesi, çok çeşitli tiyatro prodüksiyonlarına olanak tanıyan, çok yönlü ve uyarlanabilir bir alandı.