- Körük çalıştırıldığında havayı bir veya daha fazla kamış dizisine zorlayarak ses üreten, elde tutulan küçük bir müzik aleti.
- Akordeon kitap gibi zikzak veya akordeon benzeri bir şekilde katlanmış bir şey.
- Bir uçağın iki parçası arasındaki teleskopik bağlantının etrafındaki boşluğu kapatmak için kullanılan metal bir yapı.
- Bir çeşit kıvrımlı kumaş.
Örnekler:
- Akordeonunda canlı bir melodi çalarak odayı müzikle doldurdu.
- Akordeon kitabının taşınması kolaydı, bu da onu hareket halindeyken okumak için mükemmel kılıyordu.
- Akordeon conta, havanın uçağın kabininden dışarı sızmasını engelledi.
- Akordeon kumaş elbiseye zarafet kattı.