1. Truva Savaşı'nın Nedeni: Yunanlılar ile Truvalılar arasında on yıldır devam eden çatışmanın sebebi Helen'dir. Truva kralının oğlu Paris ile kaçması savaşı ateşler. Bu aksiyon, hikayede ortaya çıkan destansı savaşlara, kişisel rekabetlere ve trajik olaylara zemin hazırlıyor.
2. Arzu Nesnesi: Helen'in güzelliği ve şöhreti onu birçok erkeğin arzu nesnesi haline getiriyor. Bu özellik, karakterlerin onun için kavga etmesi ve onun mülkiyetinin bir güç ve prestij sembolü haline gelmesi nedeniyle hikayeye bir karmaşıklık katmanı ekler.
3. Çatışmanın Sembolü: Helen arzu, onur ve görev arasındaki çatışmayı temsil ediyor. Onun varlığı, Yunan savaşçıları ile Truva atları arasındaki gerilimi yoğunlaştırarak hikayeye ahlaki bir boyut katıyor.
4. Kefaret ve Pişmanlık: Şiir ilerledikçe Helen, yaptıkları üzerine düşünür ve bu kadar çok acıya neden olduğu için pişmanlığını ifade eder. Bu kişisel yolculuk, karakterine derinlik ve nüans katıyor ve onun suçluluk ve pişmanlıkla olan içsel mücadelesini sergiliyor.
5. Kahramanca Eylemlerin Katalizörü: Helen'in varlığı birçok karakteri kahramanca işler yapmaya itiyor. Aşil'in öfkesi, Helen'in tazminatı olarak kendisinden alınan Briseis konusunda Agamemnon ile yaşadığı tartışmadan kaynaklanmaktadır. Bu çatışma şiirdeki aksiyon ve trajedinin çoğunun katalizörü haline gelir.
6. Savaşa ve Sonuçlarına Bakış Açısı: Helen'in deneyimleri savaşın sonuçlarına ve kişisel tercihlerin etkisine daha geniş ölçekte bir bakış açısı sağlıyor. Onun varlığı, çatışmanın yıkıcı doğasını ve savaşı yürütmenin insani maliyetini vurguluyor.
7. Enigma ve Gizem: Helen, şiir boyunca esrarengiz bir figür olmaya devam ediyor; motivasyonları ve duyguları çoğu zaman belirsiz bırakılıyor. Bu yön, karakterine olan ilginin devam etmesine ve hikayedeki rolünün karmaşıklığına katkıda bulunuyor.
8. Karakter Motivasyonları Üzerindeki Etkisi: Helen'in varlığı, kocası Menelaus, sevgilisi Paris ve Yunan ve Truva savaşçıları da dahil olmak üzere çok sayıda karakterin motivasyonlarını ve eylemlerini etkiliyor. Bu onun anlatıyı yönlendiren merkezi bir figür olarak öneminin altını çiziyor.
Helen'in varlığı, bu dramatik unsurları birleştirerek İlyada'nın öyküsünü yüceltir ve onu antik edebiyatın en büyük eserlerinden birinin ayrılmaz bir parçası haline getirir.