Özellikle Proctor, Elizabeth'in masumiyetine mahkemeyi ikna etmek için kendi iyi itibarını kullanmaya çalışıyor ve Elizabeth'in, Abigail'in onu suçladığı türden bir kötülüğe muktedir olamayacağını iddia ediyor. Proctor'un oyunda Elizabeth hakkında öne sürdüğü bazı önemli noktalar şunlardır:
- Dindarlığını Övüyor :Abigail'le yaşadığı anlaşmazlığa rağmen John, Elizabeth'in sadık ve kendini adamış bir Hıristiyan olduğu ve Püriten topluluğunun dini ilkelerine ve uygulamalarına sıkı sıkıya bağlı olduğu konusunda ısrar ediyor.
- Batıl inançlı olmadığını iddia ediyor :Proctor, Elizabeth'in batıl inançlara ve büyücülüğe ilgi duymadığını vurgulayarak onu Abigail ve onu suçlayan diğer kızlarla karşılaştırır. Elizabeth'in doğaüstü güçlere inanmayan pratik bir kadın olduğunu iddia ediyor.
- Ahlaki Karakterine İşaret Ediyor :John, Elizabeth'in doğası gereği ahlaklı olduğunu ve asla isteyerek ahlaksız veya yozlaşmış bir davranışta bulunmayacağını belirtiyor. Büyücülüğün ahlaka aykırı olduğunu ima ediyor ve Elizabeth'in doğasının onun buna katılmasını engelleyeceğini savunuyor.
- Dürüstlüğünü Onaylıyor :John, Elizabeth'in dürüstlüğüne ve güvenilirliğine kefil oluyor. Mahkemeye Elizabeth'in kendisine ve diğerlerine karşı her zaman dürüst davrandığını, Abigail'in suçlamalarına şüphe düşürdüğünü ve Abigail'in yalan söylediğini öne sürdüğünü söyler.