Oyunun başında Juliet, aşkı deneyimlemeye hevesli genç, masum bir kızdır. Romeo'yu Capulet balosunda ilk gördüğünde hemen etkilenir ve aralarındaki aşk hızla gelişir. Ancak Juliet de ilişkilerinin tehlikelerinin farkındadır ve Romeo'ya olan aşkı ile ailesine olan sadakati arasında kalır.
Oyun ilerledikçe Juliet daha cesur ve becerikli hale gelir. Ailesine meydan okumak ve toplumun beklentilerine karşı çıkmak anlamına gelse bile, Romeo'yla birlikte olmak için her şeyi riske atmaya hazırdır. Juliet aynı zamanda tutkulu ve dürtüsel bir kişidir ve bu da onun trajik sonuçları olan bazı aceleci kararlar almasına neden olur.
Sonunda Juliet, Montague'lar ve Capulet'ler arasındaki kavganın kurbanı olur. Onun ölümü kan davasının sona ermesini sağlar ama aynı zamanda bir acı ve keder mirası da bırakır. Juliet, yüzyıllardır izleyicilerin hayal gücünü yakalayan karmaşık ve unutulmaz bir karakterdir.
Juliet'in en ünlü dizelerinden bazıları şunlardır:
* "İsmin nesi var? Başka bir isimle gül dediğimiz şey de aynı derecede tatlı kokar."
* "Ey Romeo, Romeo, neden Romeo'sun sen?"
* "Ayrılık o kadar tatlı bir acı ki, sabaha kadar iyi geceler diyeceğim."
* "Bu şiddetli zevklerin sonu şiddetli oluyor."
* "Tek aşkım tek nefretimden doğdu."