Karmaşıklığın ve değişen toplumsal normların olduğu bir çağda Arthur Miller, trajik kahramanın arketipine çağdaş bir bakış açısı sunabilir:
Teknolojik Kibir :
Miller, tıpkı ünlü "Satıcının Ölümü" adlı eserinde Willy Loman'ın Amerikan Rüyası karşısında hayal kırıklığına uğraması gibi, teknolojik gelişmeler nedeniyle kör olanları keşfedebiliyordu. Çağdaş bir trajik kahraman, insan kontrolü için fazla güçlü bir yapay zeka yaratarak tüketilen ve istenmeyen felaket sonuçlarına yol açan bir teknoloji girişimcisi olabilir.
Etik Uzlaşma :
Küresel birbirine bağlılık karşısında Miller, kişisel hırs ile etik sorumluluk arasında bölünmüş bir karakter sunabilir. Trajik bir kahraman, hem iç çatışmalara hem de toplumsal çöküşe yol açan, etik olmayan kısayolların cazibesine kapılan bir iş lideri olabilir.
Çevre Bilinci :
Miller'in sosyal konulara olan duyarlılığı onu çevresel sürdürülebilirliği amaçlayan trajik bir kahraman yaratmaya yöneltebilir. Ancak amansız tutkuları kendilerini toplumdan soyutlamalarına neden olabilir ve radikal eylemleri istemeden daha fazla zarara yol açabilir.
Psikolojik Karmaşıklık :
İnsan psikolojisini kapsamlı bir şekilde araştıran Miller, akıl sağlığı sorunuyla boğuşan trajik bir kahraman yaratabilirdi. Bu, gerçek dünyadaki mücadeleleri yansıtabilir ve kendi kendine zarar verme eğilimleri ile toplumsal damgalama arasındaki çizgiyi bulanıklaştırabilir.
Sosyal Adaletsizlik Savaşçısı :
"The Crucible'dan" Abigail Williams gibi karakterlerden ilham alan Miller, toplumsal adaletsizliğe karşı tutkulu bir inançla savaşan karmaşık bir trajik kahraman sunabilir. Ancak yöntemleri ahlaki açıdan sorgulanabilir hale gelebilir ve sonuçta kaos ve kargaşanın ortasında kendi çöküşlerine neden olabilir.
Miller'in modern trajik kahramanı muhtemelen çağdaş dünyanın kaygılarını, karmaşıklığını ve çatışmalarını yansıtacak ve trajik arketipin özünü modern bir bağlamda yakalayacaktır.