Kader ve Kader:
Oyunun önsözü trajedinin tonunu belirliyor ve aşıkların talihsiz ilişkisinin habercisi. Kaderin hayatlarını kontrol ettiği fikrini ortaya koyuyor ve onların en başından beri kıyamete mahkum olduklarını öne sürüyor:
"Onur bakımından birbirine benzeyen iki ev,
Sahnemizi kurduğumuz güzel Verona'da,
Kadim kin kırılmasından yeni isyana,
Sivil kanın sivil elleri kirlettiği yer.
Bu iki düşmanın ölümcül belinden itibaren
Talihsiz bir çift aşık hayatlarına son verir."
Aile Rekabeti:
Montague ve Capulet aileleri arasındaki husumet, Romeo ve Juliet'in ilişkisinde aşılamaz bir engel oluşturur. Aileleri birbirine şiddetle karşı çıkıyor ve aşkları yasak. Bu dış çatışma, birliktelikleri için önemli zorluklar ve engeller yaratarak, aşklarının daha baştan mahkum görünmesine neden olur.
Dürtüsel Kararlar:
Hem Romeo hem de Juliet, sonuçta onların çöküşüne katkıda bulunacak fevri kararlar verir. Romeo'nun, Tybalt'ın Mercutio'yu öldürmesine verdiği duygusal tepki, onu dürtüsel olarak Tybalt'ı öldürmeye yönlendirir ve bunun sonucunda Verona'dan sürülür. Juliet'in, Romeo'nun sürgün edilmesinden duyduğu umutsuzluğun etkisiyle keşişin yardımıyla ölüm numarası yapma kararı, trajik sonuca varan bir olaylar zincirini harekete geçirir.
Yanlış iletişim:
Yanlış iletişim trajik sonda çok önemli bir rol oynar. Keşişin mektubunun Mantua'daki Romeo'ya ulaşamaması, onu Juliet'in onun sahte ölümünü yapma planından habersiz bırakmasına neden olur. Romeo, Juliet'in öldüğüne inanır ve acı içinde kendi canına kıyar. Juliet, Romeo öldükten birkaç dakika sonra uyanır ve durumu anlayınca kendi canına da son verir.
Şans ve Tesadüf:
Oyun boyunca şans ve tesadüfler aşıkların aleyhine işliyormuş gibi görünür. Romeo'nun Capulet balosuna gelişinin zamanlaması, Juliet'in Paris'le karşılaşması ve Rahip'in mektubunun zamanlaması, trajik sonlarına yol açan bir dizi talihsiz olaya katkıda bulunur.
Bu unsurlar, sevgililerin ilişkisini engelleyen dış güçlerin varlığını akla getirse de, bireysel seçimlerin ve eylemlerin rolünü kabul etmek önemlidir. Karakterlerin güçlü duyguları, fevri kararları ve aileleri arasındaki husumet, trajik kaderlerinde önemli rol oynuyor. Bu unsurların birleşimi bir kaçınılmazlık duygusu yaratıyor ve Romeo ile Juliet'in sonuçta kendi tutkularının ve koşullarının kurbanı olduklarını gösteriyor.