1. İdam Cezası:Ölüm cezası olarak da bilinen idam cezası, bir intikam ve caydırıcılık biçimi olarak hüküm giymiş suçluların infazını içeriyordu. İnfaz yöntemleri, kafa kesme, asma, taşlama, elektrikle idam ve ölümcül enjeksiyon dahil olmak üzere kültürler arasında farklılık göstermiştir.
2. Hapsetme:Hapsetme veya hapsetme, kişilerin belirli bir süre boyunca hapishanede, hapishanede veya ıslahevinde alıkonulduğu bir ceza şeklidir. Bu yöntem, suçluların eğitime, mesleki eğitime ve danışmanlık programlarına erişimlerini sağlayarak hem cezalandırmayı hem de rehabilite etmeyi amaçlamaktadır.
3. Bedensel Ceza:Bedensel ceza, hüküm giymiş bir kişiye cezalandırma aracı olarak fiziksel acı verilmesini ifade eder. Bu, kırbaçlamayı, kırbaçlamayı veya diğer bedensel zarar biçimlerini içerebilir. Bazı bölgelerde hâlâ uygulanıyor olsa da, bedensel ceza artık büyük oranda insan hakları ihlali olarak değerlendiriliyor.
4. Sürgün veya Sürgün:Sürgün, bir suçlunun kendi topraklarından zorla uzaklaştırılmasını ve geri dönüşünün yasaklanmasını içeriyordu. Bu genellikle topluma tehdit oluşturan veya ciddi suçlar işleyen kişileri cezalandırmak için kullanıldı.
5. Para Cezaları ve Tazminat:Para cezaları olarak da bilinen para cezaları, suçlulara, eylemlerinin bir tür tazminatı olarak uygulanıyordu. Öte yandan tazmin, suçluların, mağdurlara veya ailelerine tazminat ödemek gibi, sebep oldukları zararı telafi etmelerini gerektiriyordu.
6. Toplum İçinde Aşağılama:Toplum önünde aşağılama, tarihsel çağlarda, özellikle küçük suçlar için yaygın bir cezalandırma biçimiydi. Bu, suçluyu kasabada gezdirmeyi, onları stoklara veya teşhirlere koymayı veya kamuoyunda başka şekillerde alay konusu yapmayı içerebilir.
7. Sakatlama:Vücut parçalarının çıkarılmasını veya değiştirilmesini içeren sakatlama, suçluların şekillerini bozmak ve onları istenmeyen veya güvenilmez olarak işaretlemek için bir ceza olarak kullanıldı. Geçmişte kulakların, burunların veya uzuvların kesilmesi gibi uygulamalar yaygındı.
Bu cezaların uygulanmasının ve ciddiyetinin zaman içinde önemli değişikliklere uğradığını belirtmek önemlidir. Toplumsal değerlerin ve insan hakları anlayışının gelişmesiyle birlikte, yukarıda bahsedilen yöntemlerin çoğu artık insani veya kabul edilebilir olarak görülmüyor ve bu da cezai cezalandırma konusunda daha ilerici ve iyileştirici yaklaşımların benimsenmesine yol açıyor.