1. Keder ve Krizle Mücadele Eden Bir Hükümdar :Film, Diana'nın ölümünün ardından Kraliçe'nin yaşadığı duygusal kargaşayı ve kişisel acıyı anlatıyor. Sakin ve metanetli bir halk kişiliğini korumaya çalışırken içsel duygularıyla güreşirken gösteriliyor.
2. Çatışmalı Görev ve İnsan Duygusu :Film, Kraliçe Elizabeth'in anayasal bir hükümdar olarak görevleri ile kişisel duyguları arasında kalmış halini tasvir ediyor. Halkın monarşiden beklentileri ile ailesini koruma ve kendi duygularını ifade etme arzusu arasında denge kurmaya çalışıyor.
3. Değişime Direnç :Kraliçe başlangıçta değişime dirençlidir ve geleneksel protokolleri izlemeyi tercih eder. Değişen kamuoyu duyarlılığına ve modern medya ortamına uyum sağlamakta zorlanıyor.
4. Kapalı Kapılar Ardındaki Etki :Anayasal bir hükümdarın görünüşte güçsüz rolüne rağmen film, Kraliçe Elizabeth'i perde arkasında hala nüfuz sahibi biri olarak tasvir ediyor. Özel görüşmelere ve istişarelere katılarak kararları ustaca şekillendiriyor.
5. Kırılganlık ve Bilgelik :Film ilerledikçe Kraliçe'nin metanetli görünümü yavaş yavaş parçalanır ve onun zayıf yönleri ortaya çıkar. Toplumsal değişimlere ve halkın beklentilerine uyum sağlama ihtiyacını kabul ederek bilgelik ve anlayış sergiliyor.
6. Tony Blair'den öğrendiklerimiz :Kraliçe ve Başbakan Tony Blair arasındaki ilişki filmin merkezi bir yönüdür. Başlangıçta krizi ele alma konusunda farklı yaklaşımları var, ancak zamanla Kraliçe Blair'in kamuoyuna dair içgörülerine saygı duymaya ve onlardan ders almaya başlar.
7. Duygusal Gelişim :Filmin sonunda Kraliçe Elizabeth önemli bir duygusal gelişim yaşadı. Geleneğe bağlı bir hükümdardan, ihtiyatlı da olsa değişimi kucaklamaya istekli birine dönüşüyor.
Genel olarak, Kraliçe Elizabeth'in "Kraliçe"deki tasviri, onu tarihsel bir kriz anına yakalanmış, kişisel kederi, görevi, geleneği ve monarşinin gelişen beklentilerini dengeleyen karmaşık bir birey olarak öne çıkarıyor.