Fiziksel Körlük:
Milton, Samson'un fiziksel körlüğünü kendi eylemlerinin bir sonucu olarak tasvir ediyor. Delilah'ın aldatmacasına yenik düştükten sonra, gözlerini oyan Filistliler tarafından yakalanır. Bu gerçek körlük, Şimşon'un fiziksel yeteneğini kaybetmesini ve esaret altındaki savunmasızlığını simgeliyor. İnsan gücünün kırılganlığını ve kişinin seçimlerinin öngörülemeyen sonuçlarını temsil eder.
İç Karanlık ve Kendini Düşünme:
Milton, Samson'un körlüğü aracılığıyla iç karanlık ve kendini yansıtma kavramlarını keşfeder. Fiziksel görüşten yoksun olan Samson, suçluluk, utanç ve kendinden şüphe etme duygularıyla boğuşarak iç dünyasına dalıyor. Körlüğü, iç gözlem için bir fırsata ve kendi başarısızlıkları ve güçlü yönlerine dair daha derin bir anlayışa dönüşür.
Manevi İçgörü ve İlahi Amaç:
Milton, Samson'un körlüğünün daha derin bir manevi öneme sahip olabileceğini öne sürüyor ve çektiği acıların ardında ilahi bir amaç olduğuna işaret ediyor. Fiziksel sınırlamalarına rağmen Şimşon, ruhsal aydınlanma ve kehanet gibi vizyon anları yaşıyor. Körlüğü paradoksal olarak ilahi ilham için bir kanal haline gelir ve Tanrı'nın seçilmiş bir aracı olarak gerçek kaderini tanımasına ve gerçekleştirmesine olanak tanır.
Görme ve Bilgi:
Milton, geleneksel algı ve anlayış kavramlarına meydan okuyarak görme ve bilgi arasındaki ilişki hakkında sorular ortaya atıyor. Fiziksel körlük, Şimşon'un dış dünyayı görme yeteneğini sınırlarken, o, ilahi takdirin ve ahlaki gerçeklerin işleyişine dair daha derin bir içgörü kazanır. Görme kaybı, ruhsal gelişim ve bilgelik için bir fırsat haline gelir.
Mecazi Körlük:
Daha geniş bir düzeyde Milton, Samson'un körlüğünü insanlığın ahlaki gerçeklere ve manevi gerçeklere karşı kolektif körlüğünün bir metaforu olarak kullanıyor. Tıpkı Şimşon'un tutkularının muhakeme yeteneğini gölgelemesine ve çöküşüne yol açmasına izin vermesi gibi, insanlık da ilahi amacın daha yüksek çağrısını göz ardı ederek çoğu zaman dünyevi ayartmalara ve arzulara yenik düşer.
John Milton, "Samson Agonistes"te körlük temasını ustalıkla anlatının içine işliyor ve onun fiziksel, psikolojik ve ruhsal boyutlarını keşfediyor. Samson'un yolculuğu boyunca Milton, okuyucuları insan doğasının karmaşıklıkları, özgür irade ile ilahi takdir arasındaki etkileşim ve zorluklar karşısında bile kurtuluş potansiyeli üzerinde düşünmeye davet ediyor.