1. Eş İlişkisi: Temel anlamıyla "eş", bir erkekle evli olan kadını ifade eder. Evlilik birliğine giren iki kişi arasındaki hukuki ve sosyal bağı ifade eder.
2. Yasal ve Mülkiyet Hakları: Shakespeare'in zamanında "eş" terimi aynı zamanda mülk sahipliği ve mirasla ilgili önemli hukuki anlamlar da taşıyordu. Bir kadının, kocasının malları üzerinde belirli geleneksel hakları vardı ve belirli koşullar altında mülkü miras olarak alabilirdi.
3. Cinsiyet Rolleri ve Bağlılık: Shakespeare'in oyunları genellikle döneminin toplumsal normlarını ve cinsiyet rollerini yansıtır. Pek çok durumda "karı", kadınların kocalarına itaat etmesinin beklendiği ataerkil bir toplumda ikincil bir konumu ifade eder.
4. Mecazi ve Mecazi: Shakespeare zaman zaman "karı"yı mecazi veya mecazi olarak kullanır. İngiltere'nin kişileştirilmesi gibi bir varlığı veya kavramı kişileştirmek için kullanılabilir:"Gümüş denizde yer alan bu değerli taş, ona bir duvarın ofisinde hizmet eder, Veya bir evin savunma hendeği olarak, Kıskançlığa karşı. daha az mutlu toprakların; Bu kutsanmış arsa, bu dünya, bu diyar, bu İngiltere, Bu dadı, kraliyet krallarının bu bereketli rahmi, Soylarından korkulan ve doğumlarıyla ünlü, Evlerinden uzakta yaptıklarıyla ünlü, Hıristiyan hizmeti için. ve gerçek şövalyelik, İnatçı Yahudiliğin mezarı gibi, Dünyanın fidyesi olarak, Meryem'in Oğlu'nu kutsadı; Bu kadar sevgili ruhların ülkesi, bu sevgili aziz toprak, Dünya çapındaki itibarından dolayı sevgili, Şimdi kiralandı, bunu telaffuz ederek ölüyorum, Bir gibi. kiralık ev veya hayvan postu çiftliği." (Kral Richard II, Perde 2, Sahne 1).
5. Sevgi Terimi: Belirli bağlamlarda "karı", özellikle karı koca arasında sevgi veya şefkat ifadesi olarak kullanılabilir.
Genel olarak, Shakespeare'in eserlerindeki "eş" kelimesinin anlamı, Elizabeth döneminin sosyal, hukuki ve kültürel bağlamlarından etkilenir. Evliliğin hem hukuki hem de duygusal boyutlarını kapsar ve Shakespeare'in zamanındaki hakim cinsiyet dinamiklerini yansıtır.