* Her ikisi de güç ve kontrolsüz otoritenin tehlikeleri ile ilgilidir. The Crucible, hükümetin herhangi bir delil olmadan herkesi büyücülükle suçlama ve mahkum etme yetkisine sahip olduğu Salem cadı duruşmaları sırasında geçiyor. Joseph McCarthy, yetkisini hiçbir delil olmadan insanları komünist olmakla suçlayan bir ABD senatörüydü.
* İkisi de korku ve paranoyayla ilgilidir. Salem cadı duruşmaları, herkesin büyücülükle suçlanıp idam edilebileceği büyük bir korku ve paranoya dönemiydi. Herkesin komünist olmakla suçlanıp kara listeye alınabileceği McCarthycilik büyük bir korku ve paranoya dönemiydi.
* Her ikisi de sivil özgürlüklerin aşınmasıyla ilgilidir. Salem cadı duruşmaları, insanların adil yargılanma ve hukuka uygun süreç hakkından mahrum bırakılması nedeniyle sivil özgürlüklerin erozyona uğramasına yol açtı. McCarthycilik, insanların ifade ve örgütlenme özgürlüğü haklarından mahrum bırakılmasıyla sivil özgürlüklerin aşınmasına yol açtı.
* Her ikisi de mafya zihniyetinin tehlikeleri hakkındadır. Salem'deki cadı davaları, insanların herhangi bir kanıt olmadan başkalarını suçlama ve kınama konusunda hızlı davranması nedeniyle mafya zihniyeti tarafından körüklendi. McCarthycilik, insanların herhangi bir kanıt olmadan başkalarını suçlama ve kınama konusunda hızlı davranması nedeniyle mafya zihniyeti tarafından beslendi.
* Her ikisi de propagandanın gücüyle ilgilidir. Salem cadı duruşmaları, hükümet ve kilisenin cadılar hakkında söylentiler ve yalanlar yayması nedeniyle propagandayla körüklendi. Hükümet ve medya komünistler hakkında söylentiler ve yalanlar yaydıkça McCarthycilik propagandayla beslendi.
* Her ikisinin de Amerikan toplumu üzerinde kalıcı etkileri oldu. Salem cadı davaları Amerikan toplumunda kalıcı bir korku ve paranoya mirası bıraktı. McCarthycilik Amerikan toplumunda kalıcı bir korku ve paranoya mirası bıraktı.