Her insan zihninin yüzeyinin altında
Gölgelerin saklandığı bir yer var
Bir bakışta anlatamayacağınız bir hikaye
Hepimizin şansını denediği sırlarla dolu bir dünya
(Koro)
Dirait-on, diraient-ils, dira-t-on, dira-t-ils
Ne diyecekler, ne diyecekler?
Dirait-on, diraient-ils, dira-t-on, dira-t-ils
Ne diyecekler, ah ne diyecekler?
(Ayet 2)
Gittiğim her yolda ruhumun üzerinde bir gölge var
Kontrol edemediğim bir yük gibi
Ve havada bir soru var
Bu çok gürültülü çınlıyor, katlanmak zor
(Koro)
Dirait-on, diraient-ils, dira-t-on, dira-t-ils
Ne diyecekler, ne diyecekler?
Dirait-on, diraient-ils, dira-t-on, dira-t-ils
Ne diyecekler, ah ne diyecekler?
(Köprü)
Cevapları arıyordum ama çok uzakta görünüyorlar
Her günüme musallat olan bir hayalet gibi
Ve merak ediyorum acaba kaçabilecek miyim
Yoksa kaçışı olmayan bu sırlar labirentinde sıkışıp mı kalacaksınız?
(Koro)
Dirait-on, diraient-ils, dira-t-on, dira-t-ils
Ne diyecekler, ne diyecekler?
Dirait-on, diraient-ils, dira-t-on, dira-t-ils
Ne diyecekler, ah ne diyecekler?