Şiir boyunca şair, sevdiğine olan özlemini ve yakın kalma arzusunu dile getirir. Sevginin narin ve geçici niteliğini göstermek için bahçe ("mon jardin sırrı") ve bülbülün şarkısı gibi doğayla ilgili görüntüleri kullanırlar. Konuşmacı, aşklarının dış dünyanın olası zararlarından veya eleştirilerinden uzak, korunan bir sır olarak kalması gerektiğini vurguluyor.
"Mon coeur saigne au moindre frisson / Qui froisse un pli de ta tunique" (En ufak bir ürpertide yüreğim kanıyor/ Tunikinizin bir kıvrımını kabartıyor) gibi dizeler, konuşmacının aşkındaki duyarlılığını ve kırılganlığını aktarıyor. Sevdikleriyle ilgili her küçük ayrıntıdan derinden etkilenirler ve duygulanırlar. Kırılganlık, "Mon ame en ton sein se denge" (Ruhum kendini göğsünüzde dengeler) gibi dizelerde daha da sergileniyor ve konuşmacının duygusal istikrarını ve dengesini sevgili içinde nasıl bulduğu vurgulanıyor.
Hem şiir hem de şarkı aşkın özel, en içteki ve yoğun duygularını kutluyor. Şiirsel dili ve etkileyici müziğiyle Gabriel Fauré'nin "The Secret" adlı eseri, insan yaşamının karmaşıklıklarına ve yakınlıklarına bir pencere açıyor.