1. Manevi Yenilenme:
Hayalet Dansı, birçok Kızılderili topluluğunun Avrupalı yerleşimcilerin tecavüzü ve ABD hükümetinin asimilasyon politikaları nedeniyle sosyal, kültürel ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldığı bir dönemde ortaya çıktı. Hareket, kabileler arasında manevi umut, yenilenme ve birlik duygusu sunuyordu.
2. Yeniden Canlandırma ve Direniş:
Hayalet Dansı, dış güçlerin tehdidi altında olan Kızılderili geleneklerini ve kültürel uygulamalarını yeniden canlandırmayı amaçlıyordu. Bu, Avrupa-Amerikan toplumunun egemenliğine ve Yerli inançların bastırılmasına karşı bir tür kültürel onay ve direnişi temsil ediyordu.
3. Mesih Kehanetleri:
Hareket, ölen ataların geri dönüşünü ve Kızılderili topraklarının restorasyonunu vaat eden kehanetlere dayanıyordu. Takipçiler Hayalet Dansı yaparak kendilerinin koruma, zenginlik ve ruhsal güç elde edeceklerine ve düşmanlarını yeneceklerine inanıyorlardı.
4. Hayalet Gömlekler:
Hayalet Dansına katılanların çoğu, pamuklu veya muslin kumaştan yaptıkları "Hayalet Gömlekler" giyiyordu. Bu gömleklerin, ABD ordusu ve yerleşimcilerle çatışmalar sırasında kullanıcılarını kurşunlardan ve zararlardan koruyacak doğaüstü güçlerle dolu olduğuna inanılıyordu.
5. Ritüeller ve Danslar:
Hayalet Dansı saatlerce süren toplumsal ritüelleri, şarkıları ve dansları içeriyordu. Katılımcılar, ruhsal vizyonlar uyandırdığına ve ruh dünyasıyla bağlantı kurduğuna inanılan ritmik hareketlerle meşgul oldular.
6. Geleneksel Uygulamaları Yeniden Canlandırın:
Hareket, Yerli Amerikalıları avlanma, toplayıcılık ve doğayla uyum içinde yaşama dahil olmak üzere geleneksel törenlerini ve yaşam tarzlarını uygulamaya teşvik etti. Kaybolma veya bastırılma riskiyle karşı karşıya olan kültürel uygulamaları korumaya çalıştı.
7. Pan-Hint Dayanışma:
Hayalet Dansı hareketi kabile sınırlarını aştı ve çeşitli Kızılderili gruplarını bir araya getirdi. Karşılaştıkları ortak tehditlere karşı bir pan-Kızılderili dayanışması ve kabileler arası birlik duygusunu güçlendirdi.
Ancak Hayalet Dansı aynı zamanda ABD ordusu ve yerleşimcilerle direniş ve şiddetli çatışmalarla da karşılaştı ve 1890'da yüzlerce Lakota Siyu insanının öldürüldüğü Yaralı Diz Katliamı ile sonuçlandı. Bu zorluklara rağmen Hayalet Dansı, Kızılderili tarihinin önemli bir parçası olmaya devam ediyor ve bugün bazı Yerli topluluklarda uygulanmaya devam ediyor.