Dansa dair en eski kanıtlar tarih öncesi çağlara kadar uzanıyor; mağara resimleri ve eserler, insanların MÖ 30.000 kadar eski bir tarihte ritmik hareketler yaptığını gösteriyor. Bu ilk danslar, av törenleri, doğurganlık törenleri ve dini törenler gibi ritüel amaçlarla kullanılmış olabilir.
Eski Medeniyetler
Dans, dünyadaki eski uygarlıkların ayrılmaz bir parçasıydı. Mısır'da dans, dini ritüeller ve eğlence için kullanılıyordu ve hatta hiyerogliflerde bile yer alıyordu. Yunanistan'da dans bir sanat formu olarak görülüyordu ve tiyatro ve müzikle yakından bağlantılıydı. Roma'da dans hem dini hem de sosyal durumlarda kullanılıyordu.
Ortaçağ Dönemi
Orta Çağ'da dans genellikle günahkar bir faaliyet olarak görülüyordu ve Kilise tarafından cesareti kırılıyordu. Ancak dans, genellikle halk oyunları ve saray dansları şeklinde yapılmaya devam etti.
Rönesans Dönemi
Rönesans dansa olan ilginin yeniden canlandığını gördü ve dans üst sınıflar için popüler bir eğlence haline geldi. En yeni dansları öğretmek için dans ustaları işe alındı ve dans kılavuzları yayınlandı.
Barok Dönemi
Barok dönemde minuet ve gavotte gibi yeni dans formlarının gelişimi görüldü. Bu danslar oldukça stilize edilmiş ve sıklıkla büyük balolarda icra edilmiştir.
Klasik Çağ
Klasik dönemde dans daha rafine ve zarif hale geldi. Odak noktası zarafet ve hassasiyetti ve dansçıların mükemmel tekniğe sahip olması bekleniyordu.
Romantik Çağ
Romantik dönem, daha duygusal ve etkileyici dansa dönüşe tanık oldu. Bu dönem balerinlerin yükselişine tanık oldu ve bale giderek daha popüler hale geldi.
Modern Çağ
Modern çağ, dansın geleneksel form ve tekniklerin kısıtlamalarından kurtulduğuna tanık oldu. Dansçılar yeni hareketler ve tarzlar denemeye başladı ve caz dansı, step dansı ve hip-hop gibi yeni dans formları ortaya çıktı.
Çağdaş Çağ
Çağdaş çağda dans, her zaman ortaya çıkan yeni dans stilleri ve teknikleri ile gelişmeye ve yeniliklere devam ediyor. Dans küresel bir fenomen haline geldi ve her yaştan ve kültürden insan tarafından beğeniliyor.