Arts >> Sanat ve Eğlence >  >> in >> Waltz

Romantik dönemde evlilik mi?

Evlilik kurumu, 18. yüzyılın sonları ile 19. yüzyılın başlarını kapsayan Romantik dönemde önemli dönüşümlere ve yeniden tanımlamalara uğramıştır. Romantik dönemde değişen evlilik anlayışlarına genel bir bakış:

1. Pratik Temelden Duygusal Temele Geçiş :

Geleneksel olarak finansal ve sosyal istikrar için pratik bir düzenleme olarak görülen evlilik, sevgiye, duygusal uyumluluğa ve ortak değerlere dayalı bir birlik olarak görülmeye başlandı. Romantik şairler ve yazarlar, evlilik partneri seçiminde bireysel tatminin ve kişisel mutluluğun önemini vurguladılar.

2. Görücü usulü evliliklerin azalması :

Romantik dönemde görücü usulü evliliklerde bir düşüş yaşandı. Bireyler partnerlerini seçerken daha fazla özerklik arayışına girdiler ve bu da karşılıklı sevgi ve ortak çıkarlara dayalı aşk evliliklerinin artmasına yol açtı.

3. Aşk ve Evliliğin İdealleştirilmesi :

Romantikler, romantik aşk kavramını idealize ettiler; onu genellikle dönüştürücü, tutkulu ve neredeyse aşkın bir deneyim olarak tasvir ettiler. Aşka dair bu yüce bakış açısı, toplumsal beklentileri ve evlilik birliklerine yönelik özlemleri etkiledi.

4. Bireyciliğe Vurgu :

Romantik dönem bireyciliği, kişisel gelişimi ve kendini ifade etmeyi vurguladı. Eşler evlilik ilişkisi içinde kendi kimliklerini ve beklentilerini ortaya koymaya başladıkça bu durum evliliği etkiledi.

5. Cinsiyet Rolleri ve Beklentiler :

Cinsiyet rolleri hala büyük ölçüde geleneksel olsa da, erkeklerin hizmet sağlayıcı, kadınların ise ev kadını olması beklenirken, cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda büyüyen bir söylem vardı. Romantik yazarlar kadınların evlilik içindeki deneyimlerinin duygusal karmaşıklığını araştırdılar.

6. Edebi Bir Tema Olarak Romantik Aşk :

Romantik edebiyat aşk, evlilik, sadakatsizlik ve evlilik ilişkilerinde mutluluk arayışı temalarını araştıran öykü ve şiirlerle doluydu. Bu edebi odak, bu konulara olan daha geniş toplumsal ilgiyi yansıtıyordu.

7. Sosyal Görünümler Üzerindeki Etki :

Romantik dönemin evlilikte duygusal tatmin, kişisel tatmin ve bireysel özgürlük üzerindeki vurgusu sosyal tutumları etkilemiş ve evlilikle ilgili toplumsal normlarda ve beklentilerde kademeli değişimlere yol açmıştır.

8. Aydınlanma Görüşlerinin Zıtlığı :

Romantik dönemden önceki Aydınlanma dönemi akıl ve pratikliğe vurgu yapmıştı. Buna karşılık Romantikler evlilikte duyguların ve kişisel tatminin önemini öne sürdüler.

Özetle, Romantik dönem, evlilikle ilgili toplumsal görüşlerde, pratik ve sosyal bir düzenlemeden duygusal bağlantıya, kişisel mutluluğa ve evlilik birlikteliğinde bireysel doyuma vurgu yapmaya doğru bir değişime işaret ediyordu.

Waltz

İlgili Kategoriler