Bilmecenin dikkatli düşünmeyi ve derinlemesine düşünmeyi gerektirmesi gibi, Oedipus'un gerçeği arayışı da onun geçmişinin derinliklerine inmesini ve kimliğini çevreleyen gizemleri çözmesini gerektirir. Sfenks bilmecesinin Oedipus için bir metafor görevi görme yolları şunlardır:
Cevabını sözlerinde gizleyen bilmece gibi, Oedipus'un hayatı da sırlarla ve gizli gerçeklerle örtülüdür. Yolculuğu, gerçek ebeveynliği ve doğumunu ve evlat edinilmesini çevreleyen koşullar da dahil olmak üzere geçmişinin bu gizli yönlerini ortaya çıkarmayı içerir.
Sfenks'in bilmecesini çözmek zeka ve cesaret gerektirir; bu özellikler Oedipus'un oyun boyunca örneklediği özelliklerdir. Kimliğine meydan okuyan engellere ve açıklamalara rağmen gerçeğin amansız arayışı, Sfenks'in meydan okumasını yansıtıyor.
Oedipus'un Sfenks'in bilmecesiyle yüzleşme arayışı onu kendini keşfetme yoluna götürür. Gerçeği ortaya çıkardıkça, eylemleri ve motivasyonları hakkında daha derin bir anlayış kazanır ve bu da bilmecenin yaşamın gelişen doğasına odaklanmasını yansıtır.
Oedipus'un bilmeceyi çözmeye yönelik sarsılmaz arzusu, onun soyu ve geçmişi hakkındaki bilgiye duyduğu doyumsuz susuzluğa paraleldir. Acı ve ıstırap getirse bile gerçekle yüzleşme kararlılığı, bilmece ile karakteri arasındaki mecazi bağlantıyı vurguluyor.
Bilmeceyi çözerken Oedipus, Sfenks tarafından temsil edilen entelektüel çevikliği ve bilgelikten öğrenme isteğini gösterir. Bu, onun olgunlaşma ve hayatına dair değerli içgörüler kazanma yolculuğuyla bağlantılıdır.
Sonuçta Sfenks'in bilmecesi, Oedipus'un trajik kaderini belirleyen bilgi, hakikat ve anlayış arayışı yolculuğu için güçlü bir metafor görevi görür. Oedipus, bilmecenin kendisi gibi karmaşıklığı, ikiliği ve zorluklar karşısında tatmin arayışını bünyesinde barındırır.