Serideki her kitapta genellikle belirli bir mücevher veya konumla ilişkilendirilen farklı bir bilmece bulunur. Bilmeceler zekice ve zorlayıcıdır; genellikle karakterlerin bunları çözmek için zekalarını, bilgilerini ve ekip çalışmasını kullanmalarını gerektirir. Bilmeceleri çözmek, gizli geçitlerin kilidini açmak, büyülü eşyaları almak veya arayışlarının önünde duran diğer zorlukların üstesinden gelmek için çok önemlidir.
Deltora Quest serisinde karşılaşılan bilmecelerden birkaç örnek:
1. İlk kitap olan Dragons of Deltora'da karakterler, Lapis Lazuli mücevherini geri almak için Canavar Labirenti'nin bilmecesini çözmelidir. Bilmece şöyle:
"Çarpık formların oluşturduğu gölgelerde,
Yankıların hayalet fırtınalar gibi yükseldiği yerde,
Bir labirent ödülü gizler,
Görmeyen gözlerin bakışları altında."
2. Üçüncü kitap olan Ölüler Adası'nda karakterler, Deltora Kemeri'nin zümrütünü geri almak için Gölge Lordu'nun tehlikeli ve büyülü yaratıklar tarafından korunan inindeki bilmeceyi çözmelidir. Bilmece şöyle devam ediyor:
"Sessizliğin hüküm sürdüğü ve karanlığın hüküm sürdüğü yerde,
Hayalet bir kalenin sırları anlatıyor:
Oyuk taştaki fısıltıları ara,
Yaşamın ve ölümün devrildiği yer."
3. Beşinci kitap olan Rah Kuleleri'nde karakterler, kadim bilgi ve Deltora Kemeri hakkında bilgiler içeren gizli Soldeen kütüphanesinin keşfine yol açan bir bilmeceyle karşı karşıyadır. Bilmece şöyle:
"Eski dillerde ve örtülü sırlarda,
Bilgeliğin sırları açığa çıkıyor
Gölgelerin oynadığı taş duvarların içinde,
Ay ışığının aydınlattığı bir kargaşanın altında."
Bunlar Deltora Quest serisindeki bilmecelerden sadece birkaçı. Bilmeceler maceraya bir entelektüel entrika unsuru katıyor; hem karakterlerin hem de okuyucuların hikayeyi ilerletmek için akıllarını meşgul etmelerini ve eleştirel düşünmelerini gerektiriyor.