Örneğin Shakespeare'in "Hamlet" oyunundaki Hamlet'in babasının hayaleti, Hamlet'in iç çalkantılarının ve babasının ölümünün intikamını alma görev duygusunun sembolü olarak yorumlanabilir. Arthur Miller'ın "The Crucible" adlı oyununda Salem'deki cadı duruşmaları, McCarthy duruşmalarının ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Kızıl Korku'nun sembolü olarak yorumlanabilir.
Semboller bir oyuna zenginlik ve karmaşıklık katabilir ve daha akılda kalıcı ve etkili bir tiyatro deneyimi yaratılmasına yardımcı olabilir.