Bu batıl inancın kökeni tam olarak belli değil ancak bununla ilgili çeşitli teoriler ve hikayeler var. Bir teori, bunun 17. yüzyılda, Shakespeare'in kariyeri sırasında ortaya çıktığını öne sürüyor. Cadıların ve kötü ruhların tiyatroya çekildiğine ve "Macbeth" isminin yüksek sesle söylenmesinin onları çağıracağına ve talihsizlik getireceğine inanılırdı.
Başka bir teori ise 1900'lerin başında oyunun oynanması sırasında meydana gelen bir olaya dayanıyor. Bir yapım sırasında başrol oyuncularından biri Macbeth rolünü oynarken aniden yere yığıldı ve öldü. Bu olay batıl inancı daha da güçlendirdi ve insanları oyunun lanetli olduğuna inandırdı.
Yıllar boyunca pek çok aktör, tiyatro profesyoneli ve hatta izleyiciler, tiyatro duvarlarında "Macbeth" adını anmaktan kaçındı; bunun yerine, olası kötü şanstan kaçınmak için ona "İskoç oyunu" veya başka takma adlar olarak atıfta bulundular.
Oyunun adını söylemenin talihsizlik getireceği yönünde bilimsel bir kanıt bulunmamakla birlikte, oyunun uzun ömürlü olmasına katkıda bulunan tarihi olaylar, hurafeler ve tiyatro anekdotlarının birleşimi nedeniyle batıl inanç varlığını sürdürmektedir.