Bir başka çöküş ise Montague'ler ile Capulet'ler arasındaki çekişmede yatıyor. Uzun süredir devam eden bu rekabet, Verona'da derin bir bölünme yaratır ve ardından gelen trajik olayların katalizörü olur. İki aile arasındaki nefret ve düşmanlık, her türlü uzlaşma ve anlayış girişimini engelliyor ve çatışmanın ortasında kalanlar için yıkıcı sonuçlar doğuruyor.
Romeo ve Juliet'in çöküşünde iletişimsizlik de önemli bir rol oynuyor. Karakterler genellikle yanlış anlar veya etkili bir şekilde iletişim kuramazlar; bu da talihsiz ve bazen ölümcül sonuçlara yol açar. Örneğin, Rahip Laurence'in Juliet'in sahte ölümünü açıklayan mektubu çok geç ulaşır ve Romeo'nun onun gerçekten öldüğüne inanmasına neden olur ve intiharına yol açar.
Son olarak, kaderin etkisi ve talihsiz aşıklar kavramı, Romeo ve Juliet'in çöküşüne katkıda bulunur. Oyun boyunca kadere ya da karakterleri trajik kaderlerine yönlendiren daha yüksek bir güce göndermeler yapılıyor. Kadere veya lanetlere olan bu inanç, karakterlerin kaderlerini değiştirme konusunda kendilerini güçsüz hissetmelerine neden olan bir çaresizlik ve kaçınılmazlık duygusu yaratır. Oyun ilerledikçe bu faktörler bir araya gelerek kahramanların nihai çöküşüne ve trajik sonlarına yol açar.