1. Bilinmeyenden duyulan korku :Korku filmleri çoğu zaman bilinmeyene dair en derin korkularımız ve kaygılarımızdan yararlanır. İlkel içgüdülerimizden yararlanırlar ve kendimizi savunmasız ve korkmuş hissetmemize neden olurlar.
2. İnançsızlığın ertelenmesi :Bir korku filmi izlediğimizde, inançsızlığımızı bir kenara bırakıp hikayenin dayanak noktasını gerçek olarak kabul etmeye hazırız. Bu, filmin üzerimizde daha güçlü bir etkiye sahip olmasını sağlar ve bizi korkmaya karşı daha savunmasız hale getirir.
3. Atmosfer ve ortam :Korku filmleri genellikle ışık, ses efektleri ve görüntü yönetmenliği kullanımıyla ürkütücü ve rahatsız edici bir atmosfer yaratır. Bu kendimizi gergin hissetmemize ve korkmaya daha duyarlı olmamıza neden olabilir.
4. İlerleme hızı ve gerilim :Korku filmleri genellikle yavaş yavaş gerilim yaratır ve doruk noktasına kadar gerilimi yavaş yavaş artırır. Bu bizi yerimizin kenarında tutabilir ve adeta kendimizi dışarı atacakmış gibi hissetmemize neden olabilir.
5. Beklenmedik korkular :Korku filmleri genellikle izleyiciyi şok etmek ve ürkütmek için atlama korkularını kullanır. Bunlar bizi korkutmada ve tetikte tutmada çok etkili olabilir.
6. İlişkilendirilebilirlik :Korku filmleri sıklıkla ölüm, şiddet ve hastalık gibi gerçek dünyadaki tehlikelere ilişkin korku ve endişelerimize değinir. Bu onların daha alakalı ve korkutucu hissetmelerini sağlayabilir.
7. Katarsis :Korku filmleri korku ve kaygıyı deneyimlememiz için güvenli bir çıkış noktası sağlayabilir. Bu rahatlatıcı olabilir ve kendi hayatlarımız hakkında daha iyi hissetmemize yardımcı olabilir.